Blogger Serdar Sezer ile röportaj

Uzun bir aranın ardından güzel bir röportaj gerçekleştirme fırsatım oldu. 10 yılı aşkın süredir tanıdığım, çeşitli markalarda birlikte çalışma fırsatı bulduğum Serdar Sezer ile bir araya gelme şansı bulduk. Bu buluşmayı hemen değerlendirerek güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. İyi bir yönetici olmasının yanı sıra popüler bir blogger olan olan Serdar Sezer ile blog yazarlığı üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajı altta bulabilirsiniz;

Serdar Sezer kimdir, tanıyabilir miyiz?

Bursa’da Uludağ’ın eteklerinde soğuk bir Aralık günü doğmuşum, küçük yaşlardan itibaren edebiyata ilgi duymaya başladım, 10 yaşında deneme ve şiirler yazmaya başladım. Bursa Devlet Tiyatrosunda tiyatro eğitimi aldım, çocuk oyuncu olarak 3 oyunda oynadım. Daha sonra futbola merak sardım Bursaspor’da alt yapı eğitimi aldıktan sonra bir çok takımda forma giydim ancak sakatlanınca kendimi Perakende sektöründe buldum. Boyner ile başladığım mağazacılık hayatıma C&A, IKEA, H&M gibi firmalarda yönetici olarak devam ettim, halen PETLAS ‘ta Satın Alma ve Perakende Operasyon Müdürü olarak görev yapıyorum.

Ne zamandır yazıyorsunuz, neden ve ne tür yazılar yazıyorsunuz?

Küçük yaşlardan itibaren deneme yazıları yazmaya başladım, beynim sürekli bir şeyler üretiyor, yazamaz isem konuşurken kelimelerle oynuyorum. Bazen insanlar espri yaptığımı sanıyorlar ama oysa onları benim beynim otomatik üretiyor ☺ Daha sonra içinde bulunduğum sektörle ilgili müşterilerle yaşadığım anıları yazmak için ‘’Perakandimce’’ isminde blog kurdum, çok iyi trafik aldı fakat genel türde  yazılar yazmaya başlayınca blog ismiyle yazılar uyuşmadı, sonra www.serdarsezer.co‘yu açmaya karar verdim. Genelde mizahi yazılar olmak üzere, bazen gezi yazıları, şirket tanıtım ve raklam yazıları, çok nadir de siyasi yazıyorum.

Yazılarınızda nasıl bir dil kullanmayı tercih ediyorsunuz?

Genelde herkesin okuyabileceği yalın ve akıcı bir dil kullanmaya özen gösteriyorum fakat okuyucular okurken tebessüm etsin diye mizahi bir dil kullanmayı da ihmal etmiyorum.

Neler yazmanızı sağlıyor, nelerden ilham alıyorsunuz?

Duygusal bir karakter olduğumdan dolayı üzgün olduğum zaman daha çok üretebiliyorum fakat insanlar benden sürekli mizahi yazılar bekliyor, hal böyle olunca onları kırmamaya özen gösteriyorum. Yalnız kaldığım zaman ve özellikle doğada olduğum zaman çok fazla üretebiliyorum. Aşk’tan ilham aldığım kaçınılmaz ☺ Bir de ticari yazılar yazıyorum, onlar kesinlikle reklam amaçlı ☺

Neden  ‘’perakendimce’’ yi kapattınız ve yeni bloğunuzda neden ‘’ co’’ uzantısı kullandınız ?

Perakendimce kapatmanın en büyük nedeni yukarıda da belirttiğim üzere çok spesifik bir isim olmasaydı. Sürekli perakende sektörü ile ilgili yazamıyorum, düşünsenize ‘’aşk’’ ile ilgili bir yazım var fakat bloğun ismi ‘’perakendimce’’ ☺  ‘’co uzantısı almamın en büyük nedeni ise, sevdiğim bir arkadaşım bana ‘’Co’’ derdi. Örneğin mesajlarında ‘’günaydın co’’ ‘’naptın co’’ ‘’iyi akşamlar co ‘’ vb. gibi. Ben de zamanla bu lakabı benimsemiş ve çok sevmiş  olmalıyım ki hemen bu uzantıyı aradım bulunca çok sevindim ve hemen alan adını satın aldım.

Blog açma kararınızı tetikleyen neydi?

Yazılar birikmeye başlayınca, bu yazıları kaydedeceğim yer arayışlarına başladım. İleride benden çocuklarıma kalabilecek en güzel anı bu yazıların kitaba dökülmesiydi fakat ilk aşamada bu o kadar kolay değildi, ben de blog açma yoluna gittim. Bu kadar ilgi ile okunacağını beklemiyordum, benim için de sürpriz oldu.

Blog yazılarınızı genellikle hangi zamanlarda ve hangi ortamlarda yazarsınız?

Spontan geliştiği için özellikle yazmak için aradığım bir zaman olmuyor, ilhamın ne zaman ve nerede geleceği belli olmuyor ☺ Fakat ilham gelmeden yazdığım ticari yazıları evde sabah saatlerinde yazmak daha başarılı işler çıkmasına neden oluyor, konsantre olmak açısından insanın kafasının boş olması gerekiyor.

Yazı yazarken dikkat ettiğiniz şeyler, araçlar veya detaylar var mı?

Bir kere tam konsantrasyon için sessiz bir ortam olması kaçınılmaz ama bazen bu tezimi çürütecek öyle bir an geliyor ki müzikli ve gürültülü bir yerde eğlenirken beynimde kelimeler dolaşmaya başlıyor. Yanımda her zaman kalem olmuyor mesela ben de telefonuma kaydediyorum, aritmetik zekama ve hafızama çok güvenirim hiç birini yapamasam kafama kaydediyorum ☺

Sosyal medyaya bakış açınız ve kullanım oranınız nasıl?

Pers İmparatorluğunun M.Ö 550 yılında posta servisini hayata geçirmesinden bugüne kadar geçen sürede iletişim ve medya oldukça büyük değişime uğradı ☺ Aradan geçen iki bin beş yüz küsür yılın son 15 yılında ise iletişimin şekil değiştirerek, dijital ve kitlesel olması kaçınılmaz bir hal aldı.  

Sosyal ağlar sayesinde paylaşmak istediğiniz fikrinizi ya da içeriğinizi zaman, mekan, ortama bağlı kalmaksızın, internetin olduğu her an paylaşabiliyorsunuz. Ben de son zamanlarda elimden geldiği kadar kullanmaya çalışıyorum. Facebook, Instagram ve Twitter hesabım var, çok dinamik bir sektörde çalışıyorum ve genellikle seyahat halindeyim. Bu yüzden elimden geldiği kadar kullanmaya çalışıyorum.

En sevdiğiniz sosyal medya platformu hangisi?

Hesabım çok yeni olsa da en çok instagram‘ı seviyorum, zaten orada paylaştıklarımı facebook’a da aktardığım için ikisini aynı oranda kullanmış oluyorum.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey?

Birkaç resim eklemek istiyorum ☺  Şaka bir yana eski blogtaki tüm yazılar yeni bloğa aktarıldı ve yeni tasarımı ile çok sevimli bir blog olduğunu düşünüyorum. Okuyucular Abonelik bölümüne mail adreslerini ekleyerek yazıların mail adreslerine gelmelerini sağlayabilirler. Çok yakında çok güzel yazılarda görüşmek üzere hoşçakalın.

Biterken;

Bu röportaj da böyle bitsin ☺

Sevgiyle

Serdar SEZER